WWW.YA-ALLAH-YA-MUHAMMED.TR.GG  
 
  MİKAİL MELEĞİ HAKKINDA BİLGİ 07.05.2025 19:36 (UTC)
   
 

Dört Büyük Melek

undan önceki bölümde dört büyük melekten Cebrail hakkında bilgi vermiştik. Bu sayıda da bu dört büyük melekten Mikail (a.s.) hakkında bilgi vermeye çalışacağız.

Mikail

Mikail olarak adlandırılan meleğin görevi Allah'ın canlılar için yarattığı rızıkları onlara dağıtmak ve Yüce Allah'ın tabiat olaylarıyla ilgili emirlerini yerine getirmektir. Yağmurun yağması, şimşeklerin çakması, yıldırımların düşmesi, rüzgarların esmesi, gece ile gündüzün birbiri ardından gelmesi gibi tabiat olaylarını takip etmek, Allah'ın bu konudaki emirlerini yerine getirmek Mikail adlı meleğin sorumluluğundadır.

Bu konuda akla iki önemli soru gelebilir. Özellikle inkârcı zihniyet sahipleri kendilerini haklı çıkarabilmek ve insanların kafalarını karıştırmak için bu tür sorulardan oldukça fazla istifade ediyorlar. Dolayısıyla bu soruları burada ele alarak zihinlerde oluşabilecek şüpheleri gidermek istiyoruz.

1) Bilimsel araştırmalar tabiat olaylarının belli sebepler doğrultusunda meydana geldiğini gösteriyor. O halde meleğin buradaki müdahalesi nedir?

2) Bir melek bunca yaratığın rızkını dağıtma ve bunca tabiat olaylarıyla ilgili emirleri yerine getirme işini nasıl yapabiliyor?

Önce birinci soruya cevap verelim. Yüce Allah bütün kainatı belli bir düzene sokmuş ve olayları sebepler zincirine bağlamıştır. Fakat bütün sebepleri yönlendiren, yöneten kendisidir. İnsanlar ancak sebepler zincirini görebilir ve dolayısıyla gelişmeleri buna bağlarlar. Ama o sebeplere Allah'ın iradesi ve hükmü yön verir. Yağmuru bulutlar yağdırır, ama o bulutları oluşturan, onlara yön veren, yağmur yağdıracakları yeri belirleyen Allah'ın iradesidir. Allah'ın iradesi ve gücü bütün sebepler zincirinin üstündedir. Bunu anlayabilmek için varlıklar alemindeki düzeni görmek ve iyi anlamak gerekir. Tabiatta her şeyin her zaman belli bir akış içinde olmadığını, zaman zaman beklenmedik sürpriz gelişmeler yaşandığını, bazen aylarca kuraklık yaşanmasına rağmen, bazen yağmurun tam toprakların ve bitkilerin ihtiyacına göre inmesi sebebiyle bolluk ve bereket yaşandığını, bazen de çok miktarda yağmur yağması sebebiyle her tarafta seller oluştuğunu düşünürsek sebepler zincirinin üstünde onlara yön veren bir iradenin olduğunu anlarız. Basit bir örnek üzerinde duralım. Televizyonu açmak için uzaktan kumanda aleti kullanırız. Bir kişi bu aletin tuşuna basarak birkaç metre öteden televizyona hiç dokunmadan onu açar. Böyle bir aleti hayatında hiç görmemiş ve duymamış kimseye bu konuda bilgi verilmezse televizyonun kendiliğinden açıldığını zanneder. Bu aleti tanıyan kimse de onun nasıl çalıştığını bilmiyorsa aletin varlığını ve televizyonu açtığını kabul eder ama bu işi nasıl yaptığı konusunda hayretlere düşer. Oysa bu alet kızıl ötesi ışınlar denen ve gözle görülmeyen ışınlar vasıtasıyla bu işi yapmaktadır. Varlıklar aleminde olan bitenler konusunda da insanlar farklı farklı görüş sahibidirler. Bazıları, tıpkı televizyonun kendiliğinden açıldığını zanneden kimse gibi her şeyin kendiliğinden olduğunu zanneder. Bazıları bu olaylara hükmeden bir üstün güç ve irade olduğunu kabul ederler, ama bu güç ve iradenin nasıl işlediği konusunda kesin bir bilgiye sahip değildirler. Bu gücü kabul edip de nasıl işlediği konusunda bilgi sahibi olmayanlar da ikiye ayrılmıştır: Bazıları kendi kafalarına göre yorumlar yaparak birtakım asılsız hurafeler uydurmuşlardır. Bazıları da bu hurafelerden uzak kalarak vahiy yoluyla bildirilenlere inanmayı tercih etmişlerdir. Biz söz konusu hurafelerden uzak kalmayı tercih etmeli, Yüce Allah'ın ve O'nun peygamberinin bu konuda bildirdiklerine inanmakla yetinmeliyiz.

Diğer sorunun cevabına gelince: Biz etrafımıza bakarak kendi dünyamıza ve kendi şartlarımıza göre düşünüyoruz. Melekler alemini yeterince bilmiyoruz. Bilgisayar çıkmadan önce insanlar ruhsuz bir aletin bu kadar çok çeşitli iş yapabileceğini tahmin edemezlerdi. Melekler, bizim gibi oradan oraya koşuşturarak kendilerine verilen görevleri yerine getiriyor değiller. Yüce Allah onlara belli birtakım görevler verirken bu görevleri yerine getirmelerine yetecek güç ve kabiliyet de vermiştir. Bugün bir insan bir bilgisayarın başına geçerek bir savaşı yönetebiliyor. Ama geçmişin kılıçlı, kalkanlı savaşlarına şahit olanlar böyle bir şeyi duysalardı inanmazlardı. Mikail (a.s.)'ın kendisine verilen görevi nasıl yerine getirdiğini anlayabilmek için de kendi şartlarımıza göre düşünmeyip, ona verilen güç ve kabiliyete inanmamız gerekir.

İnşallah önümüzdeki sayıda diğer iki büyük melek hakkında bilgi vermeye çalışacağız.

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
  Facebook beğen
 
Bugün bu kisi 54978 ziyaretçi (117143 klik) Allah icin burdaydı !
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol